(Bir bölümü alıntıdır)
Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan,
halkını esir eden,
içerideki cephenin suskunluğudur.
Mustafa Kemal Atatürk
Değerli arkadaşlar;
Kaleme almaya çalıştığım bu yazıya Cumhuriyetimizin kurucusu ATATÜRK'ün güzel bir sözü ile başladım.ve Yine ATATÜRK'ten açlımla ilgili kelime oyunu yapan ve ulusal bütünlüğe zarar veren memleket idaresine talip siyasilere ders niteliğinde olan bir anı ile atıfta bulunmak istiyorum.
Bugünlerde "özür diliyoruz" kampanyası ile Türkiye'ye bir "azınlık" hastalığı yaşatılmaya diyer bir yandanda Kürt açılımı diğer bir ifade ile Demokratik açılım adı altında ulusal bütünlüğe zarar veren tamamı ile bölünmeye yani sevre yönelik bir çalışma içindeler.Bir kere şu iyi bilinmeliki azınlık Batı'da olur.İslam'da olmaz. Hele Türkiye cumhuriyetinde asla olamaz.
Atatürk ile İnönü arasında yaşanan bir olay ders niteliğinde.İnönü bir yasa çıkarmaya hazırlanırAtatürk'ün huzuruna çıkar.Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü'nde Atatürk'ü ziyaret etmiş:
Atatürk;
- Hayırdır İsmet... Habersiz geldin.
- Paşam, azınlıklar meselesi...
Konuyu Meclis'e getireceğiz.. . Ne diyorsunuz?
- İsmet bugün geç oldu...
Yarın sabah erkenden gel, konuşalım.
İnönü çıkınca Atatürk "bütün görevlileri" toplamış. Sadece laleler kalsın... Bahçedeki diğer bütün çiçekleri sökün, atın... Derhal. İsmet Paşa sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş: Ne oldu böyle? Gazi Paşa Hazretleri emrettiler, söktük.Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş: Paşam, bahçenin durumu nedir? Azınlıkları söküp attım İsmet.İnönü "anladım" dercesine başını öne eğmiş:
Atatürk: İsmet, ben "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim....Kendini Türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı... demiş....
Değerli arkadaşlar,alt bölüm bir yerel gazeteden alıntı yapılmıştır.
Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 39 kere tekrarlanan Kürt isyanından sonra bugün gelinen durum şudur:Ne acıdırki,dünün bebek katili bugünün Türkiye'sinde gündemi tayin eden konumda;-"Federasyon istemiyorum", diye başlıyor ve "-Savunmasını da kendisi yapacak ayrı Meclis olmalı", diye devam ediyor;"-Sporum, eğitimim, Diyanet işlerim... hepsi kürtçe olacak!"Ortalık o kadar toz duman ve cahil-ebleh-hainlerle dolu ki, "Kaatil"in bu isteğinin ne anlama geldiğini çözmek zahmetinde bulunanlar yok denilecek kadar az veya çoğu "açılımcılar"ın hinliği yüzünden bu isteğin gerçek yüzü ortaya konulmuyor."Federasyon istemiyorum", demek; ayrışmanın, bölünmenin fiilen gerçekleşmesi anlamını taşır ki bu; ailenin rızası hilafına baba evini terk eden oğlanın kendi başına kuracağı evin masraflarından da kendisinin sorumlu olacağı sonucunu doğurur. Yani "Federe devlet", kendi başının çaresine mali yönden de bakmak zorundadır. Böyle bir durum bebek katilinin işine gelir mi? Zaten, bakın şimdi ne yapılıyor: İşsizler için ayrılan fonun dörtte üçünün doğuya ayrılmasına dair kanunucumhurbaşkanımız onayladı bile.. Bunun devamı şudur: İstanbul başta olmak üzere "Anadolu kaplanları" eşşek gibi çalışacak, üretecek, kazanacak ve vergiler de müstakbel "federe devlete" gönderilecek! GAP yetmedi, işletme sermayesi de verelim, misali... "Federe devlet istemiyorum" demek:"İleri tarihlerde, nasıl olsa Ermeniler-Rumlar v.b. için de açılımlar ortaya konulacak ve işte o zaman Türkiye'de birden fazla federe devletin birleşip "konfederasyon" kurmaları yoluna gidilecek!" demektir.
Ey Türkoğlu! Senin anlayacağın, Türkiye, dolu dizgin "İç Savaşa ve Bölünmeye" gidiyor !!!Uzun yıllar beraber yaşadığımız fakat zaman zaman kışkırtılıp, devletine isyan ettirilen kürtler başta olmak üzere herkese sesleniyorum: Böyle bir bölünme ve iç savaştan "durumları iyi kürtler" başta olmak üzere, tekmil T.C. vatandaşları zararlı çıkacaklardır.Bu arada en çok anaları ağlayacaklar ise, medyanın hain kanadındaki Ali Kemal'lerdir! Çünkü; "Vatanına ihanet eden, Kürt'e de ihanet eder, Türk'e de!"Şunu da hatırlatayım ki, Türk Ordusu, "Ergenekon davası" bahanesi ile içeri alınan üç-beş generalden de ibaret değildir.. Ayrıca "Türk milleti" en netameli ve zor günlerde ordusu ile omuz omuzadır.
Kimse hayale kapılıp fazla açılım yapmasın: zira açıklarda boğulma riski çok daha fazladır!
Eyüp Öztürk....
Not:tüm bu olup bitenler karşısında Atatürk.Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan,halkını esir eden,içerideki cephenin suskunluğudur.ifadesini kullanırken geleceği yani içinde bulunduğumuz vahim durumu ifade etmiş..
|
